İdil’de 13 yaşındaki Fatma Elarslan’ın sokağa çıkma yasağı sürecinde öldürülmesine ilişkin soruşturmada ‘kovuşturmaya gerek yok’ kararı çıktı! Savcılık, ‘gizli tanık’ ifadeleri doğrultusunda 13 yaşındaki kız çocuğunu ‘örgüt üyesi’ olarak kabul ederek soruşturmayı kapattı! Yapılan otopsi işleminde Elarslan’ın ölümünün ateşli silah yaralanması ve mühimmat patlaması sonucu aldığı yaralardan kaynaklandığı kaydedildi. Kurşunun hangi silahtan çıktığına dair bilgi olmadığı aktarıldı. Takipsizlik kararında ayrıca öldürüldüğü tarihte 13 yaşında bile olmayan Fatma’nın polisle çatışmaya girdiğinin değerlendirildiği belirtildi. Ancak söz konusu dönemde tutulan tutanaklara göre küçük kızın cesedinin bulunduğu bölgede ‘açık alanda bir çatışma’ yaşanmamıştı.
Elarslan ailesinin avukatı Veysel Vesek, savcılık kararına dair Şırnak Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulundu. Ölümün gerçekleştiği tarihte henüz 13 yaşını dahi doldurmayan ve buna rağmen ‘örgüt üyesi’ olarak kabul edilerek, öldürülmenin hukuki hiçbir dayanağı olmadığını kaydetti. Ancak Sulh Ceza Hakimliği yapılan itirazı reddetti.
İdil’de ‘terör örgütü mensuplarının bertarafa edilmesi ve vatandaşların mal ve can güvenliğinin sağlanması’ amacıyla 16 Şubat 2016’da sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. Babası Mehmet Elarslan’ın ifadelerine göre oyun oynamak için dışarıya çıkan 13 yaşındaki Fatma, başka bir mahallede mahsur kaldı. Ailesi saldırılar nedeniyle sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı 8 Mart’a kadar kızlarına ulaşamadı. Ve yasağın kaldırılmasından bir gün sonra 9 Mart’ta Fatma ile birlikte 15 yaşındaki arkadaşı Sevilay Yıldız’ın cesetlerine ulaşıldığı haberi geldi. Cesetler 7 Mart’ta bulunmuştu. Ailesi küçük kızın cesedini kaldırıldığı morgda teşhis etti.
Savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı. Ancak soruşturmanın sonucu o zamanlardan belliydi aslında. Cesetlerin bulunduğu dönemde de özellikle AKP yandaşı medyada çocukların ‘terörist’ oldukları yazıldı. Baba Mehmet Elarslan söz konusu haberlere, “Benim kızım daha 13’üne bile girmemiş bir çocuk. Daha sokaklarda oynayan biri nasıl olur da örgüt üyesi olarak gösterilir! Silah sesinden korkardı. Ama onların vicdanı öyle bir hale gelmiş ki öldürdükleri her yaşta ki Kürt onlar için örgüt üyesidir.” diyerek tepki göstermişti.
VE BEKLENEN OLDU; TAKİPSİZLİK!
Beklendiği gibi de oldu. Şırnak Cumhuriyet Savcılığı, babasının ifadesiyle oyun oynamak için sokağa çıkan ve öldürüldüğü tarihte 13 yaşında bile olmayan Fatma’yı ‘örgüt üyesi/terörist’ olarak kabul etti. Fatma Elarslan’ın güvenlik güçleriyle çatışmaya girdiği için ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ yönünde karar verildi. Savcılık kararının olayın oluş şekli kısmında, Elarslan’ın cansız bedeninin şehir merkezindeki açık bir alanda taş yığınlarının bulunduğu bölgede 9 kişiyle birlikte bulunduğuna değinildi.
13 YAŞINDAKİ FATMA, POLİSLE ÇATIŞMIŞ!
Yapılan otopsi işleminde Elarslan’ın ölümünün ateşli silah yaralanması ve mühimmat patlaması sonucu aldığı yaralardan kaynaklandığı kaydedildi. Elarslan’ı öldüren kurşunun hangi silahtan çıktığının tespitinin mümkün olmadığı savunuldu. Gizli tanık ifadesine dayanılarak Elraslan’ın ‘örgüt üyesi olduğu’ iddiasına yer verildi. Savcılık, ‘Hilal’ isimli gizli tanık beyanlarına dayanarak, Elarslan’ın polisle çatışmaya girdiğini, örgüt üyesi olduğunu öne sürdü.
SAVCILIK: KOLLUK KUVVETLERİ EMRİ YERİNE GETİRDİ
Fatma Elarslan’ın özyönetim talebiyle İdil’de silahlı faaliyet yürüttüğünü savunan savcılık, “Güvenlik güçleri ile yapılan çatışmalara katıldığı, güvenlik güçlerine karşı silahlı faaliyet gösterdiği esnada güvenlik güçlerince öldürüldüğü değerlendirilmiştir.” ifadelerine yer verdi. Kolluk kuvvetlerinin sokağa çıkma yasağı sırasında ‘almış oldukları emirleri’ yerine getirdikleri belirtilen kararda, “Almış oldukları operasyon emrini yerine getirmek için örgüt mensuplarının silahlı ve bombalı eylemlerde bulundukları mahallelerde bulunuyor olmaları sebebiyle yetkili bir merciden almış oldukları hukuka uygun bir emri yerine getirdikleri değerlendirilmiştir.” denildi.
AVUKAT: ÇATIŞMA YOK!
Elarslan ailesinin avukatı Veysel Vesek, savcılık kararına dair Şırnak Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulundu. Ölümün gerçekleştiği tarihte henüz 13 yaşını dahi doldurmayan ve buna rağmen ‘örgüt üyesi’ olarak kabul edilerek öldürülmenin hukuki hiçbir dayanağı olmadığını anlattı. Elarslan’ın ‘örgüt üyesi’ olarak kabul görülmesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu hatırlattığı itiraz dilekçesinde, “Fatma’nın ne şekilde ve hangi silahla öldürüldüğü dahi tespit edilemezken, örgüt üyesi olarak kabul edilmesi hukuka uygun değildir.” dedi. İdil’deki çatışmalara dair tutulan tutanaklara da dikkat çeken Vesek, tutanaklara göre açık alanda bir çatışmanın olmadığını hatırlattı: “Dışarıda, açık alanda kolluk ile çatışan kimseden bahsedilmediğine göre Fatma nasıl ve hangi şekilde icra edilen bir operasyon sonucu öldürülmüştür?”
SULH CEZA HAKİMLİĞİ İTİRAZI REDDETTİ
Sulh Ceza Hakimliği ise yapılan itirazı reddetti: “Eldeki delillere göre şüphelinin beraat etme ihtimali daha kuvvetli ise, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesinin ikinci nedeni ise; ölüm, af, zamanaşımı gibi nedenlerle kovuşturma olanağı bulunmamasıdır.”
İLKER DOĞAN
https://www.tr724.com/cinayete-orgut-kilifi/