AKP iktidarının kontrolsüz ve gizli saklı bastığı paraların etkileri görülmeye başlandı. Türkiye’de özellikle son 6 ayda ürün ve hizmet sektöründe inanılmaz bir fiyat artışı yaşanıyor. Çok değil 3-4 ay önce 350 bin TL olan konutların fiyatları, kredi faiz oranlarının da aşağı çekilmesiyle birlikte bugün 460 bin lirayı aşmış durumda. İkinci el otomobillerin yanına bile yaklaşılmıyor. 6 ay önce 50-60 bin lira fiyat konulan ikinci el araçlar, 70-80 bin liradan alıcı bekliyor. Asgari ücretle ya da onun biraz üzerinde maaş alan bir insanın bırakın ev almayı, otomobil alması bile hayal!
Hızla değer kaybeden TL’nin satın alma gücü her geçen hafta daha da azalıyor. Tartışmalı TÜİK verilerine göre göre enflasyon 12 aylık ortalamalara göre yüzde 12,10 olarak gerçekleşti. Ancak söz konusu oranlar gerçeklerle örtüşmüyor. Uzmanlara göre yıllık enflasyon en iyi ihtimalle yüzde 30’larda.
Marketlerde fiyatlar el yakıyor. Beyaz peynir’in kilosu 30 lirayı aştı. Bazı marketlerde beyaz peynir paketleri kilit altına alındı! Siyah zeytin 20 liradan başlıyor, 40 liraya kadar çıkıyor. Sucuğun kilosu 50-60 TL. Kıyma 50 liradan başlıyor, kuşbaşı et 60-70 liradan satılıyor. Geçtiğimiz yıl kolisi 12 lira olan aynı yumurtanın fiyatı 18 liraya çıktı. Pandemiden önce 5 litresi 38 TL olan sıvı yağ bugün 45 TL’den satılıyor. 5 kiloluk unun fiyatı ise son iki ayda 12 liradan, 18 liraya yükseldi.
İktidar gerekli önlemleri almaz ve TL’ye olan güveni yeniden sağlayamazsa, Türkiye’de vatandaşlar bir tavuk alabilmek için tıpkı Venezuella’da olduğu gibi bir çuval para ödemek zorunda kalacak!
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki günkü konuşmasında, “Ekonominin çarkları yeniden tam güç dönmeye başladı.” dedi. Erdoğan’ın verileri nereden aldığını bilmiyoruz. Ancak pandemi sürecinde en iyi ihtimalle işsiz sayısına 3 milyon kişinin eklendiği tahmin ediliyor. Rakamın 5 milyonu aştığını iddia eden araştırmalar da var.
Tartışmalı TÜİK verilerine göre göre enflasyon bir önceki aya göre yüzde 1.3, 12 aylık ortalamalara göre yüzde 12,10 olarak gerçekleşti. Ancak söz konusu oranlar gerçeklerle örtüşmüyor. Uzmanlara göre yıllık enflasyon en iyi ihtimalle yüzde 30’larda. 2019’da elde ettiğim vergi ve harçlara 2020’de yeniden değerleme oranına göre yüzde 22.58 zam yapması da aslında açıklanan enflasyon rakamlarına iktidarın bile inanmadığının ispatı. Enflasyon oranı yüzde 12’lerde ise neden yüzde 22,5 zam yapılıyor? Köprü, otoyol ve tren bilet fiyatlarına yapılan yüzde 50’den başlayan zamları söylemiyorum bile!
OTOMOBİL VE KONUT FİYATLARI UÇTU
İktidar temsilcileri ‘ekonominin çarklarının yeniden tam güçle dönmeye başladığını’ söyleyedursun, enflasyon aldı başını gidiyor. TL inanılmaz bir hızla değer kaybediyor. Son 1 yılda konut fiyatlarındaki artış oranı yüzde 50’lere dayandı. Tam bir yıl önce 320 bin liraya alınan ev için yeni sahibi 480 bin lira istiyor! Aynı şey ikinci el otomobil fiyatları için de geçerli. Geçtiğimiz yıl 60-70 bin liraya satılan otomobillerin fiyatı bugün 90-100 bin liraya fırlamış durumda.
MARKET FİYATLARI KOPTU GİDİYOR
İktidar temsilcilerine göre ekonomide herşey olması gerektiği gibi. Ancak market raflarındaki rakamlar öyle demiyor; sebze ve meyve fiyatları ateş pahası. Taze fasulye 15, salatalık 4, domates 5, patlıcan 6, kabak 6 liradan satılıyor. En ucuz meyve ise 7 liradan başlıyor; elma… Muz 12 TL, şeftali 15, çilek 13, kivi 14 TL! Geçtiğimiz yıl 20 liradan satılan beyaz peynir 30 liraya çıktı. Sucuk fiyatları ise 60 liradan başlıyor. Kıyma 50 TL, kuşbaşı 60! Bir kiloluk paket unların fiyatı sadece iki ayda 3 liradan 4,5 liraya çıktı. 5 litrelik sıvı yağ iki ay önce 35 TL’ydi. Bugün aynı marka yağ 44 lira!
HUKUKTAN UZAKLAŞTIKÇA, TL DEĞER KAYBEDİYOR
Ekonomide koronavirüs kaynaklı endişeler, Türk Lirası’ndaki değer kaybını hızlandırdı. Türk Lirası, yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 15 değer kaybetti. Ekonomistlere göre kur artışının, TL’deki değer kaybının en önemli nedeni hukuksuzluk, güvensizlik ve son yıllarda uygulanan ekonomi politikaları. Türkiye, hukuk ve demokrasiden uzaklaştıkça TL’nin değer kaybı daha da artıyor. Ekonomist Uğur Gürses, “Türkiye’de artık işler ekonomik önlemin önüne geçmiş durumda. Halkı kutuplaştıran. Hukuktan uzaklaşan bir siyasi anlayış değişmeden ekonomi düzelmez.” diyerek bu gerçeğe dikkat çekiyor.
HALK TÜİK’E GÜVENMİYOR
Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz, geçtiğimiz aylarda TÜİK’le ilgili yaptıkları anketin sonucunu paylaşmıştı. “Sizce TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçeği yansıtıyor mu?” sorusuna, ‘Evet’ diyenlerin oranı sadece yüzde 7.7. TÜİK’in rakamları doğru değil diyenlerin oranı ise yüzde 79.1 olarak tespit ediliyor. Ankete katılanların yüzde 13.2’sinin ise fikri yok!
HABER-YORUM | YUSUF DERELİ
https://www.tr724.com/tl-pul-oldu/