Kanal İstanbul yalanları


İktidarın ‘Çılgın Projesi’ Kanal İstanbul’un maliyeti ve yıllık ne kadar gelir getireceği konusunda iktidar temsilcilerinin de kafası bir hayli karışık. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, 13 Ocak’taki açıklamasında kanalın yılda 3 milyar dolar gelir getireceğini söyledi. Bir gün sonra rakamı 5 milyar dolara çıkardı! İstanbul Boğazı’ndan ücretsiz geçen gemiler zorla Kanal İstanbul’a yönlendiremeyeceğine göre bu nasıl mümkün olacak? Boğazlardan 2018’de 41 bin 103 gemi geçmiş. Bu gemilerden yarısının bekleme yapmadan geçmek istediği ve bunun için Kanal İstanbul’u kullandığı varsayılsa; 5 milyar dolar rakamına ulaşmak için her bir gemiden 240 bin dolar (1,4 milyon TL) alınması gerekiyor!

Bakan Turhan ayrıca, Kanal İstanbul’un kapasitesinin İstanbul Boğazı’nın yaklaşık 3 katı olacağını söylüyor. Kanal İstanbul’un genişliği 150 metre. İstanbul Boğazı’nın en dar yeri ise 760 metre. Kanal İstanbul’dan 5 kat daha geniş. İstanbul Boğazı’na göre çok daha dar, sığ ve uzun olan kanalın kapasitesi nasıl 3 kat daha fazla olabilir? İktidar temsilcileri Süveyş Kanalı’nı örnek gösteriyor. Akdeniz’le Kızıldeniz’i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı, 193 km ve alternatifi yok! Gemiler ya o kanalı kullanacak ya da yollarını yaklaşık 8 bin km (10-12 gün) uzatacak. Ama Kanal İstanbul’un hemen dibinde alternatifi olacak! Hem de bedava!

Maliyet rakamları da evlere şenlik! ÇED raporunda 20 milyar dolardı. Sonra 75 milyar TL olarak açıklandı. Bakan Turan ise daha bir kaç gün önce 15 milyar dolar rakamını telaffuz etti. ÇED raporunda Boğaz’dan geçen gemi sayısın 2018’den 2072’ye kadar, 41 binlerden 76 bin seviyesine çıkacağı belirtiliyor. Ancak bunun nasıl yapılacağı konusunda tek bir açıklama yok! 2006’dan bu yana gemi trafiği her yıl daha da azalmış. 55 binlerden, 41 bine gerilemiş. AKP ne yapacak da gemi sayısını iki katına çıkaracak kimse bilmiyor!

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın projesi’ Kanal İstanbul son dönemde Türkiye’nin en önemli gündem maddesi. Sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin birçok ilinde söz konusu projenin iptali için yüzbinlerce imza toplandı. Ancak nafile! Erdoğan, kamuoyunun tepkisine rağmen projeyi hayata geçirmekte kararlı.

2017 YILI GELİRİ 312 MİLYON TL

Kanalın inşasının en büyük gerekçeleri olarak İstanbul Boğazı’ndaki yoğun trafiğin azaltılması ve bölgenin daha güvenli hale getirilmesi gösteriliyor. Son olarak bir kaç gün önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, kanaldan yıllık 5 milyar dolar gelir beklediklerini açıkladı. Yani iktidarın, kanalın inşası için üç gerekçesi var. Peki bu gerekçeler ne kadar gerçekçi?

5 MİLYAR DOLAR; HAYALİ BİR RAKAM

Kanal İstanbul 5 milyar dolar gelir sağlayabilir mi? İstanbul Boğazı’nın gemi trafiğine kapatılması ve geçiş yapmak isteyen ticari gemilerin zorla Kanal’dan geçmesi istenebilir mi? Bu mümkün değil. Peki İstanbul Boğazı’ndan neredeyse bedavaya geçen gemiler Kanal İstanbul’u neden kullansın? İktidar yandaşları bu soruya, ‘Çünkü ticari gemiler Boğaz’dan geçmek için beklemek zorunda kalıyor’ şeklinde cevap veriyor. Ancak bunun da hiç bir gerçekliği yok!

KEDİ BURADAYSA CİĞER NEREDE?

İktidar yandaşlarına göre günlük beklemenin maliyeti 120 bin dolar! Bu rakam doğru değil. Bir geminin bir tam günlük bekleme maliyeti ticaretin düşük olduğu dönemlerde 30 bin dolar civarı. Ve bir geminin ortalama bekleme süresi güncel rakamlarla 14 saat. Bu bir geminin bekleme süreci için ortalama 15-20 bin dolar ödediği anlamına geliyor. Kaldı ki bütün gemiler bu kadar beklemiyor. Ayrıca transit gemi geçişleri sırasında verilen fener, tahlisiye ve kılavuzluk hizmetlerinden 2017 yılında sadece 312 milyon 11 bin 630 lira gelir elde edildiğini hatırlatalım. Eğer her gemiden 120 bin dolar para alınıyor idiyse, gelir neden sadece 312 milyon lira?

240 BİN DOLARI HANGİ KAPTAN ÖDEYECEK?

Geçtiğimiz yıl Boğaz’dan 41 bin 103 gemi geçmiş. Bu gemilerin tamamının kanalı kullanması mümkün değil. Yarısının ‘ikna’ edilerek ve ekonomik gerekçelerle Kanal İstanbul’u kullandığını düşünelim. Bakan’ın elde etmeyi planladığı 5 milyar dolar gelir için her bir gemiden 240 bin dolar almanız gerekiyor. 41 bin geminin tamamı kanalı kullansa bile gemi başına 120 bin dolar almanız lazım! Hangi geminin kaptanı 14 ya da 20 saat beklememek için 120 bin ya da 240 bin dolar öder?

GEÇİŞ ÜCRETİ NE KADAR OLACAK?

Bakan’ın 5 milyar doları nasıl bulduğunu hiç kimse bilmiyor! Kanal İstanbul’un geçiş ücretinin 200 bin dolar olamayacağı açık! Peki ne kadar olacak? 193 kilometrelik Süveyş Kanalı’ndan bir geminin ortalama geçiş bedeli 240 bin dolar. Kızıldeniz’le Akdeniz’i birbirine bağlayan Süveyş’in alternatifi yok! O kanalı kullanmayan gemi, yolunu 8 bin km civarında uzatmak, Ümit Burnu’nu dolaşmak zorunda! 78 kilometrelik Panama Kanalı’ndan geçiş ücreti de o civarda. Uzunluğu açısından Süveyş ve Panama kanallarıyla kıyaslandığında Kanal İstanbul’dan geçiş ücretinin 50 bin dolar seviyelerinde olması bekleniyor.

GEMİ TRAFİĞİ NASIL ARTIRILACAK?

Bu durumda Bakan’ın verdiği 5 milyar Dolar rakamına ulaşmak için 100 bin geminin kanalı kullanması şart! Ancak 2018’de kanalı kullanan gemi sayısı 41 bin 203! İktidar ne yapacak da bu rakamı iki katının da üzerinde artıracak hiç kimse bilmiyor! Garip olan şu ki, ÇED raporunda da Boğaz’dan geçen gemi sayısın 2018’den 2072’ye kadar, 41 binlerden 76 bin seviyesine çıkacağı belirtiliyor. Ama bunun nasıl yapılacağına dair tek satır açıklama yok…

TRAFİK ZATEN AZALIYOR

İktidarın İstanbul Boğazı’nda trafik azaltılması gerekçesi de inandırıcılıktan uzak. Zira Boğaz’ın trafiği zaten her yıl daha da azalıyor. Rusya, Kuzey Denizi’nde buzulların erimesiyle yeni yollar olduğu için taşımayı oraya doğru kaydırıyor. Hepsinden önemlisi boru hatları projeleriyle gerek gaz ve gerekse petrol taşımalarında azalma oldu. 2006’da yaklaşık 55 bin geminin kullandığı Boğaz’ı, 51 bine yakın gemi tercih etmiş. Rakam 2015’de 43 bin 544’e, 2018’de ise 41 bin 203’e gerilemiş.

BOĞAZ DAHA GENİŞ VE DAHA KISA

İktidarın gerekçelerinden bir diğeri Boğaz güvenliği. Bu da inandırıcılıktan uzak. Kanal İstanbul’un uzunluğu 45 km olacak. İstanbul Boğazı ise yaklaşık 30 km. İstanbul Boğazı’nı 1 saat 15 dakikada geçen gemiler, Kanal İstanbul’u yaklaşık 2 saatte geçecek. Ayrıca Kanal İstanbul’un derinliği 25 metre iken İstanbul Boğazı’nda ortalama derinlik 60 metrenin üzerinde. Ve daha da önemlisi İstanbul Boğazı’nın en dar yeri 760 metre. Yer yer genişlik 4 km’nin bile üzerine çıkıyor. Kanal İstanbul’un genişliği ise sadece 150 metre! En dar yeri 760 metre olan su yolunda rotadan çıkan kaptan, 150 metrelik suda nasıl ilerleyecek?

MALİYETİ DE BELİRSİZ

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca 2018 yılında hazırlanan sunumda Kanal İstanbul’un toplam maliyeti 20 milyar dolar öngörülüyordu. Bu yıl kabul edilen son ÇED raporunda ise maliyet 75 milyar TL’ye (12 bin 500 dolar) indi! Ancak daha bir kaç gün önce Cahit Turan, 2025’te bitirileceğini söylediği Kanal İstanbul’un projelendirilmesinden sonra yapım maliyetinin 15 milyar dolar olarak belirlendiğini açıkladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Haluk Gerçek ise “Benim tahminim ÇED raporunda verilen maliyetin iki katına yaklaşacağı şeklinde, 32 milyar dolar gibi bir rakam olabilir.” diyor.


Kanal İstanbul ısrarı neden?

Kanal İstanbul Projesi

Kanal İstanbul’a neden ihtiyaç duyulduğu, iktidarın bu konuda neden ısrarcı olduğu konusunda farklı iddialar var. Bunlardan ilki rant! Kanal İstanbul güzergahında özellikle AKP’ye yakın iş adamları ve Arap şeyhlerin binlerce dönüm arazi aldığı ortaya çıktı. İddiaya göre iktidara yakın holdinglere ve Arap şeyhlere haber uçurulmuş ve Kanal İstanbul açıklanmadan önce bölgeden binlerce dönüm arazi alınması sağlanmıştı. Katar Emiri’nin annesinin de Kanal İstanbul güzergahından 44 dönüm arazi aldığı belgelendi. Bunun gibi yüzlercesi var. İktidar, çareyi tapu kayıtlarına ulaşımı yasaklamakta buldu! Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan da projenin ‘rant’ amaçlı olduğunu bizzat açıkladı.

MÖNTRO TARTIŞMAYA MI AÇILACAK?

Bir başka iddiaya göre projenin arkasında ABD var. Şöyle ki; ABD, istediği zaman Karadeniz’de savaş gemileriyle boy göstermek istiyor. Ancak Montrö’ye göre Karadeniz’e kıyısı olmayan devletlerin uçak gemilerinin, hattı harp gemilerinin ve denizaltılarının Boğazlar’dan geçmesi yasak!  İşte burada kanal projesi devreye giriyor. Kanal, Karadeniz ve Marmara Denizi’ni birbirine bağlayacak. Kanalın inşaasıyla ABD’de savaş gemilerini Karadeniz’e indirebilecek! Bu teze göre, ABD savaş gemilerini, istediği miktar ve tonajda ve istediği süreyle Karadeniz’de dolaştırmak için Montrö’yü fesh ettirmeye çalışıyor.  Tabi ki bu Montrö’ye aykırı olacak ve Rusya başta olmak üzere Karadeniz’e kıyısı olan devletlerin hoşuna gitmeyecek!

ABD: GEMİLERİMİZ KARADENİZ’E GİREBİLİR (2006)

Bu arada ABD Senatosu’na 2006 yılında verilen bir yasa taslağını hatırlatalım. Söz konusu taslakta, “İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını ilgilendiren Montrö Antlaşması’nın, ömrünü doldurduğu, bu anlaşmanın günün koşullarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi gerektiği’ belirtiliyordu. Tasarıdan hemen sonra ABD Türkiye Büyükelçisi Ross Wilson, gazetecilere şunları söylemişti: “Montrö Antlaşması oldukça açık. Ve biz Karadeniz’in uluslararası sularda bulunmasından kaynaklanan haklarımızdan yararlanmak istiyoruz. Yani gerektiğinde gemilerimiz buraya girebilir.”

STAR: MONTRÖ BY-PAS OLACAK (2014)

15 Şubat 2014 tarihli Star gazetesinden bir haber aktaralım şimdi: “Türkiye, Montrö Anlaşması’ndaki kısıtlamalar nedeniyle 28 yılda İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerden elde edeceği 10 milyar dolar gelirden mahrum kaldı. Kanal İstanbul projesi tamamlandığında, Montrö by-pas olacağı için kasamıza yılda 8 milyar dolar girecek.”

ERDOĞAN DA KARARSIZ!

AKP’li Recep Tayyip Erdoğan, Kanal İstanbul’la ilgili yapılan eleştirilere 23 Aralık 2019’daki konuşmasında Montrö’yü hedef alarak cevap vermişti: “Siz ‘Independenta’ olayını unutuyor musunuz? Zaman zaman yalılara bindiren kuru yük gemileri, tankerler bunları görmüyor musunuz? Her şeyden önce Montrö Antlaşması Türkiye’ye ne kazandırmıştır, ne kaybettirmiştir bunu hiç düşündünüz mü? Bunların hepsini anlatacağız.”

SAVAŞ GEMİLERİ KANALI KULLANABİLİR!

Tayyip Erdoğan, yaklaşık iki hafta sonraki açıklamasında ise Kanal İstanbul’un ‘Montrö’nün tamamen dışında olduğnu söyledi. Savaş gemilerinin gerektiğinde kanalı kullanabileceğini anlattı: “Montrö sadece Boğaz’ı bağlar. Burası Montrö içinde olan bir şey değil.”

SONUÇ: BİR TAŞLA KATLİAM!

Sonuç olarak; ABD’nin Montrö’den rahatsız olduğu açık. Açıklamalarından anladığımız kadarıyla Tayyip Erdoğan da ABD gibi düşünüyor. ABD’nin talebi olsun ya da olmasın Erdoğan için önemli olan projelerden sağlanan ‘rant’. Öyle görünüyor ki Erdoğan, Kanal İstanbul projesiyle bir taşla katliam yapacak. Ancak Kanal İstanbul, her anlamda Türkiye için geri dönüşü olmayan bir felaket olacak.

HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir